Ritim Hukuk Bürosu İstanbul Barosu avukatı Şükrü Küçük öncülüğünde İstanbul Maltepe lokasyonunda, genç ve dinamik ekibiyle butik avukatlık anlayışı ile yerli ya da yabancı müvekkillerine avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Daha Fazla...Aile hukuku alanındaki uzman avukatlarımız, aile hukuku ile düzenlenen alanlarda yaşanan tüm uzlaşmazlıklarda süratli ve çözüm odaklı hizmet vermektedir. Türk medeni kanununca düzenlenen aile hukuku; Aile mahkemesi eşliğinde uyuşmazlıkları çözmek amacıyla hizmet verir. Unutulmamalıdır ki boşanma sebebi ne olursa olsun tüm boşanma davaları “Aile Mahkemeleri” tarafından başlatılmalı/açılmalıdır.
Uzman kadromuz tarafından, her türlü icra ve iflas işlemlerinin uygulanmasında icra işlemlerinin ve davalarının takibi ile alacak tahsili, haciz, ihtiyati haciz, rehin, ipotek işlemlerinin yapılması, borçlu ve alacaklı lehine toplantılara iştirak edilmesi, iflas talebi veya iflasın ertelenmesi davalarının takibi hususlarında şirketlere, kurumlara ve şahıslara danışmanlık ve hukuki hizmet sunulmaktadır. Cebri icra hukuku zor kullanma yetkisini sadece devlete tanımıştır.
Borçlar hukukunun temelini oluşturan borç ilişkisi, taraflar için hem genel kurallar hem de özel kurallar gereğince ihlali hukuki yaptırıma bağlı bir ilişki meydana getirmektedir. Bir borç ilişkisinde borçlu alacaklı karşısında belli bir edimi yerine getirme yükümlülüğü altına girmektedir. Şayet borçlu bu yükümlülüğünü kendi isteğiyle yerine getirmezse, alacaklının Devlet organları aracılığıyla borçlunun mal varlığına el koyabilmesi gerekir. Bu durum borçlunun sorumluluğu olarak ifade edilmektedir. Borçlu borcunu yerine getirmediği zaman, alacaklı, Devletin cebri icra organları aracılığıyla borçlunun mal varlığına el koyabilecektir.
Ticaret hukukunun temel dayanağı, 1957 tarihinde Medeni Kanun’un ayrılmaz bir parçası olan Türk Ticaret Kanunu’dur. Ticaret, üretim ve tüketim arasında bir köprü görevi görmektedir. Ekonomik faaliyetlerin üretim, değişim, tüketim ve bölüşüm gibi çok sayıda unsuru bünyesinde barındırdığı göz önüne alındığında, ticari faaliyetlerden daha geniş bir kapsama sahip olduğu görülebilir. Diğer yandan ticaret hukuku ilk başlarda dar kapsamda ticareti ele alıyorsa da ticaret hukuku pratik uygulamalarının diğer unsurlarla ayrılamaz ilişkisi göz önüne alındığında giderek ekonomik faaliyetleri bütünüyle kapsayacak şekilde genişlemiştir.
Sigorta bilincinin günden güne arttığı Türkiye'de faaliyet göstermekte olan sigorta şirketleri açısından poliçe tanzimi kadar, hasar süreçlerinin verimli yönetilmesi de büyük önem arz etmektedir.Hasar süreçlerinin sigorta şirketleri bünyesinde yönetilmesi mümkündür ancak bilindiği üzere hasar dosyalarının hemen hepsi teknik bilgi ile yönetim gerektirmektedir. İlgili teknik bilgiler ışığında hasar ödeme/ödememe hususlarının değerlendirilmesi ve bu süreçte sigortalılar ve zarar görenler ile iletişimin sağlıklı şekilde yürütülmesi kuşkusuz izlenmesi gereken en uygun ve faydalı yol olacaktır.
Trafik kazaları sonucunda çok farklı maddi ve manevi tazminat türleri bulunmaktadır. Bunlardan ilk akla gelenleri ölümlü bir trafik kazası sonrasında vefat eden kişiden kazanın gerçekleştiği ana dek sürekli bir destek alan kişilerin kusurlu kişilere veya kusurlu olan aracın trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açtığı destekten yoksun kalma tazminatını konu olan maddi tazminat talepli davadır. Destekten yoksun kalan kişiler trafik kazası sonucunda vefat edenin akrabaları olabileceği gibi bunun dışında akrabalık ilişkisi bulunmayan ancak kazanın oluştuğu güne kadar müteveffadan desteğini aldığını ispatlayan kişiler de olabilir.
Miras hukuku, sağlar arası ve ölüme bağlı tasarrufların düzenlendiği hukuk alanıdır. Hukuki işlemlerin çoğunluğu Sağlar arası hukuki ilişkileri düzenlese de, ölümün hukuki bir fiil olarak sonuçlar doğurması miras hukukunun özel olarak düzenlenmesini kaçınılmaz kılmıştır.Kişinin ölümü ile, mal varlığının tamamı ( alacakları ve borçları da dahil olmak üzere ) bir kül halinde yasal mirasçılarına geçer. Miras üzerinde kimlerin hakları olduğunu yani, kimlerin mirasçı olduğunu göstermek üzere mahkemeden “veraset ilamı” (mirasçılık belgesi) alınır.
Yerli ve yabancı gayrimenkul sahipleri ile yatırımcılara, mülkiyetlerinin devri ve yönetimi konularında danışmanlık ve idari merciler nezdinde yapılması gerekli her türlü işlemlerin gerçekleştirilmesi yönünde hizmet vermekteyiz. Ayrıca, gayrimenkul proje gelişimi konusunda kapsamlı ve hatırı sayılır bir bilgi ve tecrübe birikimine sahip avukatlarımız tarafından, gayrimenkul sektörüne yatırım yapmak isteyenler de dâhil olmak üzere yerli ve yabancı müvekkillerimize gayrimenkul alımı, satımı, kiralaması ve gayrimenkul üzerine ayni veya şahsi hak tesisi gibi çeşitli işlemlerin gerçekleştirilmesi ve buna dair görüşmelerin yürütülmesi konularında danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır.
Ceza muhakemesi hukuku, yakalama, el koyma, arama, telefon ve ortam dinlemesi, tutuklama gibi koruma tedbirleri ile suç şüphesi altındaki kişinin özgürlüğünü kısıtlar. Şüphelinin bizzat kendisinin veya avukatının bu soruşturma işlemlerine itiraz hakkı vardır. Soruşturma neticesinde iddia makamı (savcılık) şüphelinin suç işlediği kanaatine varırsa, şüpheli hakkında bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. Türkiye'de ceza davalarına bakmaya yetkili adli ceza mahkemelerinin görevi suç vasfı ve ceza miktarına göre belirlenmektedir. Ceza mahkemeleri, temel olarak asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi olmak üzere iki tür mahkemeden oluşmaktadır.
Bilişim hukuku avukatlarımız e-ticaret, pazar yeri ve sosyal medya şirketlerine gizlilik, kullanıcı ve üyelik sözleşmelerinin, veri koruma ve çerez (cookie) politikalarının hazırlanması, B2B, B2C ve C2C işlemler, mesafeli satış sözleşmeleri ve bilgilendirme formlarının hazırlanması, elektronik para ve ödeme sistemleri dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere geniş bir yelpazede danışmanlık hizmeti vermektedir. İtibar yönetimi de bilişim avukatlarımızın danışmalık verdiği alanlardan olup internetten içerik kaldırma ile hukuka aykırı içerikler sebebiyle erişim engelleme konuları da bilişim hukuku avukatlarımızın çalışma alanları içindedir.
İş hukuku alanında yetkinliğimiz; iş hukukunun her alanını, özellikle de iş sözleşmelerinin kaleme alınması ve müzakere edilmesi, yabancı çalışanlar konusunda temsil ve danışmanlık, çalışanların sadakat, gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülükleri, iş kazalarından dolayı sorumluluk, rücu talepleri, çalışanların fikri mülkiyet hakları ve buluşları, kıdem ve ihbar tazminatları hususlarını kapsamaktadır.Hem işveren şirketleri hem de üst düzey yöneticileri her türlü iş hukuku ihtilafı ile ilgili sulh müzakerelerinde ve yargı mercilerinde temsil etmekte ve savunmaktayız.
Deniz taşımalarının şartları ve buna bağlı rizikolar özel düzenlemelere ihtiyaç duyulmasına sebep olmuş; bu doğrultuda gemilerin denizde sefer yapmaları fertler arasında ve fert ile devlet arasında çeşitli hukuki münasebetleri ortaya çıkarmıştır; tüm bu ilişkileri düzenleyen özel hukuk kuralları topluluğuna ise “Deniz Hukuku” denilmektedir. İlk dönemlerde bugün olduğu gibi, denizlerde seyri düzenleyen yazılı kurallar mevcut olmadığı için deniz hukukunun düzenlenmesine ilişkin ilk kurallar teamül hukukundan oluşmuştur. Daha sonra denizciliğin gelenek ve görenekleri, sözlü öğretileri yazılı hale getirilmiştir. Orta çağda, deniz hukukunun özellikle Akdeniz çevresi kuzeybatı Avrupa Kıyılarında geliştiği görülmektedir.
Aile hukuku alanındaki uzman avukatlarımız, aile hukuku ile düzenlenen alanlarda yaşanan tüm uzlaşmazlıklarda süratli ve çözüm odaklı hizmet vermektedir. Türk medeni kanununca düzenlenen aile hukuku; Aile mahkemesi eşliğinde uyuşmazlıkları çözmek amacıyla hizmet verir. Unutulmamalıdır ki boşanma sebebi ne olursa olsun tüm boşanma davaları “Aile Mahkemeleri” tarafından başlatılmalı/açılmalıdır.
Uzman kadromuz tarafından, her türlü icra ve iflas işlemlerinin uygulanmasında icra işlemlerinin ve davalarının takibi ile alacak tahsili, haciz, ihtiyati haciz, rehin, ipotek işlemlerinin yapılması, borçlu ve alacaklı lehine toplantılara iştirak edilmesi, iflas talebi veya iflasın ertelenmesi davalarının takibi hususlarında şirketlere, kurumlara ve şahıslara danışmanlık ve hukuki hizmet sunulmaktadır. Cebri icra hukuku zor kullanma yetkisini sadece devlete tanımıştır.
Borçlar hukukunun temelini oluşturan borç ilişkisi, taraflar için hem genel kurallar hem de özel kurallar gereğince ihlali hukuki yaptırıma bağlı bir ilişki meydana getirmektedir. Bir borç ilişkisinde borçlu alacaklı karşısında belli bir edimi yerine getirme yükümlülüğü altına girmektedir. Şayet borçlu bu yükümlülüğünü kendi isteğiyle yerine getirmezse, alacaklının Devlet organları aracılığıyla borçlunun mal varlığına el koyabilmesi gerekir. Bu durum borçlunun sorumluluğu olarak ifade edilmektedir. Borçlu borcunu yerine getirmediği zaman, alacaklı, Devletin cebri icra organları aracılığıyla borçlunun mal varlığına el koyabilecektir.
Ticaret hukukunun temel dayanağı, 1957 tarihinde Medeni Kanun’un ayrılmaz bir parçası olan Türk Ticaret Kanunu’dur. Ticaret, üretim ve tüketim arasında bir köprü görevi görmektedir. Ekonomik faaliyetlerin üretim, değişim, tüketim ve bölüşüm gibi çok sayıda unsuru bünyesinde barındırdığı göz önüne alındığında, ticari faaliyetlerden daha geniş bir kapsama sahip olduğu görülebilir. Diğer yandan ticaret hukuku ilk başlarda dar kapsamda ticareti ele alıyorsa da ticaret hukuku pratik uygulamalarının diğer unsurlarla ayrılamaz ilişkisi göz önüne alındığında giderek ekonomik faaliyetleri bütünüyle kapsayacak şekilde genişlemiştir.
Sigorta bilincinin günden güne arttığı Türkiye'de faaliyet göstermekte olan sigorta şirketleri açısından poliçe tanzimi kadar, hasar süreçlerinin verimli yönetilmesi de büyük önem arz etmektedir.Hasar süreçlerinin sigorta şirketleri bünyesinde yönetilmesi mümkündür ancak bilindiği üzere hasar dosyalarının hemen hepsi teknik bilgi ile yönetim gerektirmektedir. İlgili teknik bilgiler ışığında hasar ödeme/ödememe hususlarının değerlendirilmesi ve bu süreçte sigortalılar ve zarar görenler ile iletişimin sağlıklı şekilde yürütülmesi kuşkusuz izlenmesi gereken en uygun ve faydalı yol olacaktır.
Trafik kazaları sonucunda çok farklı maddi ve manevi tazminat türleri bulunmaktadır. Bunlardan ilk akla gelenleri ölümlü bir trafik kazası sonrasında vefat eden kişiden kazanın gerçekleştiği ana dek sürekli bir destek alan kişilerin kusurlu kişilere veya kusurlu olan aracın trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açtığı destekten yoksun kalma tazminatını konu olan maddi tazminat talepli davadır. Destekten yoksun kalan kişiler trafik kazası sonucunda vefat edenin akrabaları olabileceği gibi bunun dışında akrabalık ilişkisi bulunmayan ancak kazanın oluştuğu güne kadar müteveffadan desteğini aldığını ispatlayan kişiler de olabilir.
Miras hukuku, sağlar arası ve ölüme bağlı tasarrufların düzenlendiği hukuk alanıdır. Hukuki işlemlerin çoğunluğu Sağlar arası hukuki ilişkileri düzenlese de, ölümün hukuki bir fiil olarak sonuçlar doğurması miras hukukunun özel olarak düzenlenmesini kaçınılmaz kılmıştır.Kişinin ölümü ile, mal varlığının tamamı ( alacakları ve borçları da dahil olmak üzere ) bir kül halinde yasal mirasçılarına geçer. Miras üzerinde kimlerin hakları olduğunu yani, kimlerin mirasçı olduğunu göstermek üzere mahkemeden “veraset ilamı” (mirasçılık belgesi) alınır.
Yerli ve yabancı gayrimenkul sahipleri ile yatırımcılara, mülkiyetlerinin devri ve yönetimi konularında danışmanlık ve idari merciler nezdinde yapılması gerekli her türlü işlemlerin gerçekleştirilmesi yönünde hizmet vermekteyiz. Ayrıca, gayrimenkul proje gelişimi konusunda kapsamlı ve hatırı sayılır bir bilgi ve tecrübe birikimine sahip avukatlarımız tarafından, gayrimenkul sektörüne yatırım yapmak isteyenler de dâhil olmak üzere yerli ve yabancı müvekkillerimize gayrimenkul alımı, satımı, kiralaması ve gayrimenkul üzerine ayni veya şahsi hak tesisi gibi çeşitli işlemlerin gerçekleştirilmesi ve buna dair görüşmelerin yürütülmesi konularında danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır.
Ceza muhakemesi hukuku, yakalama, el koyma, arama, telefon ve ortam dinlemesi, tutuklama gibi koruma tedbirleri ile suç şüphesi altındaki kişinin özgürlüğünü kısıtlar. Şüphelinin bizzat kendisinin veya avukatının bu soruşturma işlemlerine itiraz hakkı vardır. Soruşturma neticesinde iddia makamı (savcılık) şüphelinin suç işlediği kanaatine varırsa, şüpheli hakkında bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. Türkiye'de ceza davalarına bakmaya yetkili adli ceza mahkemelerinin görevi suç vasfı ve ceza miktarına göre belirlenmektedir. Ceza mahkemeleri, temel olarak asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi olmak üzere iki tür mahkemeden oluşmaktadır.
Bilişim hukuku avukatlarımız e-ticaret, pazar yeri ve sosyal medya şirketlerine gizlilik, kullanıcı ve üyelik sözleşmelerinin, veri koruma ve çerez (cookie) politikalarının hazırlanması, B2B, B2C ve C2C işlemler, mesafeli satış sözleşmeleri ve bilgilendirme formlarının hazırlanması, elektronik para ve ödeme sistemleri dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere geniş bir yelpazede danışmanlık hizmeti vermektedir. İtibar yönetimi de bilişim avukatlarımızın danışmalık verdiği alanlardan olup internetten içerik kaldırma ile hukuka aykırı içerikler sebebiyle erişim engelleme konuları da bilişim hukuku avukatlarımızın çalışma alanları içindedir.
İş hukuku alanında yetkinliğimiz; iş hukukunun her alanını, özellikle de iş sözleşmelerinin kaleme alınması ve müzakere edilmesi, yabancı çalışanlar konusunda temsil ve danışmanlık, çalışanların sadakat, gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülükleri, iş kazalarından dolayı sorumluluk, rücu talepleri, çalışanların fikri mülkiyet hakları ve buluşları, kıdem ve ihbar tazminatları hususlarını kapsamaktadır.Hem işveren şirketleri hem de üst düzey yöneticileri her türlü iş hukuku ihtilafı ile ilgili sulh müzakerelerinde ve yargı mercilerinde temsil etmekte ve savunmaktayız.
Deniz taşımalarının şartları ve buna bağlı rizikolar özel düzenlemelere ihtiyaç duyulmasına sebep olmuş; bu doğrultuda gemilerin denizde sefer yapmaları fertler arasında ve fert ile devlet arasında çeşitli hukuki münasebetleri ortaya çıkarmıştır; tüm bu ilişkileri düzenleyen özel hukuk kuralları topluluğuna ise “Deniz Hukuku” denilmektedir. İlk dönemlerde bugün olduğu gibi, denizlerde seyri düzenleyen yazılı kurallar mevcut olmadığı için deniz hukukunun düzenlenmesine ilişkin ilk kurallar teamül hukukundan oluşmuştur. Daha sonra denizciliğin gelenek ve görenekleri, sözlü öğretileri yazılı hale getirilmiştir. Orta çağda, deniz hukukunun özellikle Akdeniz çevresi kuzeybatı Avrupa Kıyılarında geliştiği görülmektedir.
0 (532) 350 07 83 numaralı bizi telefonla arayabilir veya formu doldurarak sormak istediğiniz konuda bizimle iletişime geçebilirsiniz.
HARİTA
Ritim Hukuk Bürosu © Copyright 2020 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir